Bölgesel kalkınmada doğu modeli

20.09.2016 | EKOHABER



'Ülkeler ve Şehirler batıya doğru gelişir' diye bir inanç vardır. Gerçekten de ağırlıklı olarak neredeyse tüm ülkelerde batıda yer alan şehirler daha gelişmiş ya da şehirlerin batısında yer alan mahalleleri daha modern bir görüntü kazanmışlardır. Türkiyede ve Bursamızda da durum böyledir. Sürekli artan nüfus ve sabit olan topraklar insanların geçim sorunlarını ve batıya göçü gündeme getirmişlerdir. Tabi bu ekonomik boyut çeşitli iç ve dış mahfillerce terör gerekçesi yapılmaya, bu konuyu bir hak ve özgürlük meselesi olarak suiistimal etmeye başladığında ise göç maalesef zorunluluk halini almaktadır.
YÜRÜYEN BÜYÜK PROJELER
Türkiye ülkenin doğusundaki bu yangınla yaklaşık 30 yıldır mücadele ediyor. Maddi ve manevi kayıplar ciddi boyutlarda. Ülke bütünlüğünü hedef alan bu örgütlü yapılar maalesef Türkiyenin yükselişinden ve bölgedeki etkisinden rahatsız olan ülkeler tarafından neredeyse açıktan destekleniyorlar. Türkiye içerden ve dışardan tüm yapılarla zorlu bir mücadele veriyor. Geçtiğimiz hafta Başbakanımız Sn. Binali Yıldırım Diyarbakırda yeni bir ekonomik paket açıklayarak bölgenin altyapısını, imarını ve ekonomisini doğrudan etkileyen başlıklarda önemli bir çıkış yaptı.
Şöyle ki, Türkiye aslında 1950li yıllardan beri ülkenin çeşitli yörelerinde 'Bölgesel Kalkınma Projeleri'yürütüyor. GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi), DAP (Doğu Anadolu Projesi), DOKAP (Doğu Karadeniz Projesi), ZKB (Zonguldak, Karabük, Bartın), YHGP (Yeşilırmak Havza Projesi).
Bu bölgesel kalkınma projelerinin amacı, bölgenin gelir düzeyini yükseltmek, istihdamı artırmak, kırsal alanda verimliliği artırmak, sulu tarımı yaygınlaştırmak, elektrik, ulaştırma, doğal gaz alt yapısını geliştirmek olarak özetlenebilir. Bu amaçların yanında göçü azaltmak, bölgesel gelişmişlik farklarını azaltmak ve sermaye birikimi sağlamak gibi daha makro hedeflerin ortaya konulduğunu da gözlemliyoruz.
Bölgesel kalkınma projelerinde bu önemli tasarımlar yapılırken süreçte uygulama sonuçları da gelmeye başladı. Örneğin yaklaşık 25 yıldır üzerinde çalışılan GAP projesinde bölgede etkileri doğrudan hissedilen birçok gelişme yaşandı. Ürün çeşitliliği arttı, kentleşme oranı yükseldi, sanayi üretimi, elektrik enerji üretimi ve sulanabilen alanlar ciddi şekilde arttı. Ulaşım ağı (hava, kara, demiryolu) ve kalitesi yükseldi. İstihdam arttı ve bölge dışına göçler azaldı.
Bölgesel kalkınma projelerinin bu önemli sonuçları alınırken bölgede tezgâhlanan terör faaliyetleri tekrar başlatılıyor ve zaman zaman bu önemli projeler kesintiye uğratılmak isteniliyordu.
İŞ ÂLEMİ OLUMLU KARŞILADI
Başbakanımızın açıkladığı yeni paket birçok yönü ile önceki ekonomik yaklaşımlardan farklı. Uygulamada yaşanacak sorunlar dikkate alınarak teşvikler düzenlenmiş. Öncelikle bölgenin altyapısı ele alınıyor. Konut, ulaşım, enerji, eğitim, sağlık, spor, gençlik ve aile merkezleri, tarımsal altyapı, hayvancılık, sulama, barajlar ve güvenlik yapıları konularında kısa ve orta vadede somut, elle tutulur kamu yatırımları yapılacak. Zaman planları belirlenmiş durumda.
Teşviklerin ikinci ayağı geçim ile ilgili. Fabrikaların devlet tarafından yapılması, makine ve işletme için faizsiz kredi, teminat ihtiyacı için kredi garanti fonu, çağrı merkezleri, kurumlar vergisi muafiyeti, üretilen ürünleri satın alma garantisi, özel tarım teşvikleri ve ciddi hibe destekler devreye giriyor.
Şimdi açık konuşmak gerekirse Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle ayağı yere basan teşvik paketi ilk kez görülüyor. Tabi ki bir şartla sonuç alınabilir. Terörü durdurur isek. Bunu da bu teşviklerden yararlanacak yöre halkı ile birlikte devletimiz el ele başaracak. Büyük mesafe alındığı, terörün çok yönlü bağlantıları ve finansmanına ağır darbeler indirildiği görülüyor.
DİĞER ŞEHİRLERİ DE İLGİLENDİRİYOR
Ayrıca 23 ili kapsayan bu teşvik paketinde 5 cazibe merkezi belirlendi. Her merkeze 3-5 civarında il bağlanmış gözüküyor. Kars, Van, Şanlıurfa, Erzurum ve Malatya illeri cazibe merkezleri olarak belirlendi.
Şimdi buradan bir değerlendirme yapmak istiyorum. Bu önemli teşvik paketi önemli sanayi tecrübesi ve nitelikli insan kaynağına sahip Bursamız için ne anlam ifade ediyor? Bu 23 il ile irtibatı olup Bursada yaşayan nüfusumuzun ciddi rakamlara ulaşmış olduğu varsayılırsa Bursa ne tür projeleri bölgede değerlendirebilir? Bu konuyu Bursanın orta aklı bence mutlaka tartışmalı.

Diğer Yazılar
ÇÖZÜM EKONOMİNİN DIŞINDA MI ?

Bütçe harcama kalemleri içerisinde faiz giderleri ciddi ağırlığa sahipti. Hatta toplanan vergi gelirlerinin neredeyse tamamı faize gidiyor diye yapılan eleştiriler hala hafızamızda duruyor..

YAPAY ZEKADA BÜYÜK GELİŞMELER

Yapay zeka bir bilgisayarın ya da bilgisayar ile kontrolü sağlanan bir makinenin çeşitli aktiviteleri zeki canlılara benzeyen bir biçimde yerine getirebilme yeterliliği olarak tanımlanabilir..

YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ

Dünya'da dolaşan ve riski az olup en yüksek verimi alabileceği ülke arayışında olan küresel sermayenin miktarı trilyonlarca dolarla ifade ediliyor. Daha çok gelişmiş ülke ekonomilerine yönelen bu sermayeden gelişmekte..

KOBİ DESTEKLEME REJİMİMİZ

Kobi terimi ilk olarak seksenli yıllarda ülke gündemine rahmetli Özal ile girmişti. Küçük ve orta ölçekli işletmeler o günden itibaren tüm kalkınma programlarının..