Kapsayıcı politika zamanı

16.08.2016 | EKOHABER



Ülkemiz tarihi süreçlerin içerisinden geçiyor. 15 Temmuz başarısız Fetullahçı Terör Örgütü kalkışmasının çok yönlü sonuçları kamuoyunda dikkatle takip ediliyor. Yakın siyasi tarihimizde gözlemlediğimiz siyasi rekabet içinde oluşan gerginlikler bugün başka bir boyuta evrilmiş gözüküyor. İktidar – muhalefet yakınlaşması İstanbul Yenikapıda yapılan tarihi Demokrasi ve Şehitler mitinginde ilk kez toplumu büyük ölçüde rahatlatan bir manzara oluşturdu. Yine iktidar ve muhalefet liderlerinin Cumhurbaşkanlığı makamında bir araya gelmeleri ve TBMM Dışişleri Komisyon üyelerinin iktidar ve muhalefet partilerine mensup üyeleri hep birlikte batı ülkeleri başkentlerinde siyasi muhatapları ve medya buluşmalarında bu tehlikeli terör örgütü konusunda bilgilendirme yapmaları ülkemizin dış algısı bakımından da önemli fotoğraflar oluşturdular.
OHAL uygulamalarında anayasaya uygunluk ve insan hakları hassasiyeti konularında iktidarın muhalefetin görüşlerini değerlendirdiği görülüyor. Ayrıca Siyasi partilerin yeni anayasa çalışmalarında yüksek yargının tanzimi konusunda ortak bir noktaya çok yakın oldukları bilgileri geliyor.
ORTAK YÖNLERİMİZ DAHA FAZLA
Yukarıdaki örneklerden hareketle uzlaşma kültürünün demokrasinin temeli olduğunu hatırlatmak isterim. Uzlaşma ile ne büyük sorunlara çözüm bulunduğu, ne büyük maliyetlerden devletin ve milletin kurtulduğunun örnekleri ile doludur yakın tarihimiz. Gerginlikleri besleyen sebepler devlet yönetimlerinde her zaman oluşabilir. Siyasi rekabet ve bu rekabetten beslenen iç ve dış mahfiller gerginliğin devamı yönünde çaba sarf edebilirler. Bizi biz yapan kültür ve inanç kodlarımızı ayrışma nedeni haline getirip kavga ve kaos zemini oluşturabilirler. Bu durumlardan toplum olarak yapmamız gereken sakin ve vakur bir duruşla olup biteni doğru anlamak ve bilgi kirliliğinin, algı yönetimlerinin kurbanı olmamaktır. Toplumun her ferdinin ve topyekûn milletimizin hedefi ülkemizin zengin ve refah içinde istikrarlı bir ülke olması ve vatandaşlarının huzur içinde yaşamalarıdır. Ekonomik zenginleşmenin toplumsal birlik olmaktan geçtiği, birlik olmanın da uzlaşma kültürüne sahip olmayı gerektirdiğini unutmamalıyız. Uzlaşmasını ve barışmasını başaramayan toplumların ekonomik ve siyasi alanlarda mesafe aldığının çok fazla örneği yoktur. Alman ve Japon sanayi mucizelerinin arka planında savaştan çıkan toplumların yüksek motivasyonunun olduğunu bilmeliyiz. 
Bu arada siyasi otoriteye ve muhalefete her zamankinden daha büyük ve farklı görevler düştüğünü de belirtmeliyim.
İKTİDARDAN ÖZGÜVEN BEKLENTİSİ
İktidar kanadından beklentilere baktığımızda yasama ve yürütme faaliyetlerinde önceden muhalefeti bilgilendirme ve görüş alma uygulaması yasama faaliyetlerinin tansiyonunu düşürecek ve yasama faaliyetlerinde hata oranını azaltacaktır. Diğer taraftan kamu hizmetlerinin yürütülmesinde, kamuya personel alımında, hizmet alımlarında idarenin ayrımcı uygulamalarını denetlemek ve süreçlerin hukuka ve adalete uygun yürütüldüğü algısının tüm toplumda oluşmasının sağlanması da büyük bir önem arz etmektedir. Bu iki tutum dahi sorunların çok büyük bir kısmının çözülmesini, bekleyen reformların hayata geçmesini ve Anayasa düzeyinde dahi değişikliklerin daha rahat ilerleyebileceği bir özgüven zeminin oluşması anlamına gelecektir. Dünya uygulamalarında bu tarz yaklaşımların daha ileri boyutlara taşındığı bakan ve müsteşar düzeyinde birkaç ismin muhalefet partilerinden atandığı örnekleri bilinmektedir. Bu yaklaşımlar iktidarın şeffaflık iddiasının da delili olmaktadır.
ANA MUHALEFETE DÜŞEN ROL
Muhalefetten ise bu süreçte toplum sorumlu muhalefet yapma ve hassas konularda partilerüstü tavrını devam ettirmesini bekliyor. Örneğin ülkemizin yurt dışı algı yönetiminde yaşadığı zorlukları ana muhalefet liderinin batı ülkeleri başkentlerine ve AB organlarına düzenleyeceği bir bilgilendirme gezisinin son derece yerinde ve etkili olacağı bilinmelidir. Fetö terör örgütünün oluşturduğu algı batıda yayılan yabancı düşmanlığı ve islamifobya gibi akımlarla temel bulmuş olabilir. Ancak Türkiyenin Ana muhalefet Lideri tüm bu başlıkların ötesinde Türkiyede seçilmiş hükümete karşı darbe yapıldığı gerçeğinin Avrupa idealleri ile bağdaşmadığını ve tüm Avrupanın geç kalmadan demokrasiden yana tavır alması gerektiğini o ülkelerin başkentlerinde ve medyalarında etkili şekilde dile getirebilir.
Bu hem ülkemiz hem de CHP için yeni bir başlangıç anlamındadır. Çünkü muhalefet sadece demokratik rejimlerde var. Ve gün bunu gösterme günü.

Diğer Yazılar
ÇÖZÜM EKONOMİNİN DIŞINDA MI ?

Bütçe harcama kalemleri içerisinde faiz giderleri ciddi ağırlığa sahipti. Hatta toplanan vergi gelirlerinin neredeyse tamamı faize gidiyor diye yapılan eleştiriler hala hafızamızda duruyor..

YAPAY ZEKADA BÜYÜK GELİŞMELER

Yapay zeka bir bilgisayarın ya da bilgisayar ile kontrolü sağlanan bir makinenin çeşitli aktiviteleri zeki canlılara benzeyen bir biçimde yerine getirebilme yeterliliği olarak tanımlanabilir..

YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ

Dünya'da dolaşan ve riski az olup en yüksek verimi alabileceği ülke arayışında olan küresel sermayenin miktarı trilyonlarca dolarla ifade ediliyor. Daha çok gelişmiş ülke ekonomilerine yönelen bu sermayeden gelişmekte..

KOBİ DESTEKLEME REJİMİMİZ

Kobi terimi ilk olarak seksenli yıllarda ülke gündemine rahmetli Özal ile girmişti. Küçük ve orta ölçekli işletmeler o günden itibaren tüm kalkınma programlarının..