Veriye dayalı politika

19.07.2016 | EKOHABER



Bilim dünyası artık ürettiği son teknolojiyi kullanan yüksek kapasiteli bilgisayarlar ve teleskoplar ile toplanan milyarlarca verinin analizi, işlenmesi ve karar alıcıların hizmetine sunulması için çalışıyor. Dünya genelinde üretilen dijital veri her iki yılda bir ikiye katlanıyor. 'Büyük Veri' olarak adlandırılan bu veri tabanı yeni ekonomi için çok büyük katma değerlerin oluşturulduğu bir alan. Milyonlarca verinin saniyelerle ifade edilen sürelerde anlamlı ve işlenebilir biçime dönüştürülmesi ve bir cep telefonu uygulaması olarak tüketicilerin birçok alanda hayatlarının kolaylaştırması artık sıradan bir iş alanı. Teknoparklarda binlerce genç dünya devlerinin dahi yararlandığı fikirler üreterek 'Büyük Veri' den insanlık için fayda üretiyorlar. Bir orijinal fikrin bir anda milyonlarca alıcısının ve ekonomisinin oluştuğu bir mecradan bahsediyoruz. Bu alanda çalışan şirketlerle ilgili açıklanan bir araştırmada 1995 yılında dünyadaki en büyük 15 internet şirketinin değerinin 17 milyar dolar olmasına karşın 2015 yılında yine en büyük 15 internet şirketinin değerinin 2,4 Trilyon dolar olduğu belirtiliyor.
Dünya gündemindeki bu veriden hareketle ülkemizde de iş dünyasının, devlet teşviklerinin, eğitim sistemimizin ve üniversitelerimizin ne yöne doğru ilerlemeleri gerektiği açıkça görülüyor. Bilgi teknolojileri Türkiyenin asla kaçırmaması gereken bir önemli devrimin adıdır. Endüstri 4.0, Nesnelerin interneti, bulut iletişim ve yapay zeka vb. konular bu alandaki bazı çalışma başlıkları olmaktadır.
Türkiye açısından ise kritik verileri içeren bir durum tespiti yapmamız gerekiyor;
1.Türkiye dünyanın en gelişmiş 20 ülkesinin oluşturduğu G-20 üyesi ancak OECD tarafından 15 yaş grubu çocuklar üzerinden yapılan PİSA sınavlarında (Matematik, Fen Bilimleri ve Türkçe) ilk 40 ülke içerisine giremiyor.
2. Ülkemizde İlkokul çağında 16,5 milyon insanımız var.
3. Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan 'Sosyal Sermaye Endeksi' (WEF Human Capital) ne göre Türkiye 72. Sırada yer alıyor.
4. OECDnin yaptığı 'Yetişkin Becerileri Endeksi' nde ise Okuduğunu anlama, Rakamları anlama, Matematik becerisi ve teknolojik bakımdan zengin ortamlarda problem çözme başlıklarındaki araştırmada ise Türkiye 33. Sırada yer almaktadır.
5. Dünya Bankası verilerine göre Türkiyenin İleri teknoloji ürünü mal ihracatı 2000 yılında 1 milyar dolar , 2013 yılında 2,2 milyar dolar seviyesinde. Aynı veriye göre Güney Korenin teknoloji ihracatı 130 milyar dolar, Malezyanın 80 milyar dolar, Brezilyanın 8,4 milyar dolar.
6. Kişi başına milli gelirimiz 10.000 dolar civarında ve Orta Gelir Tuzağı riski söz konusu.
7. Ekonomi iç talebe bağlı büyüme trendini sürdürüyor. Alt başlıklarda inşaat, tarım, turizm ve düşük – orta teknoloji düzeyinde sanayi görünümü mevcut.
8. Türkiyenin en büyük 500 şirketi (İSO) içerisinde sadece 12 tanesi İleri teknoloji içeren ürün üretebiliyor.
9. Türk üniversiteleri dünyanın en başarılı ilk 500 üniversitesi arasında yok. ODTÜ 525. sırada, ilk 1000 üniversite arasında sadece 10 Türk Üniversitesi var.
10. Okul öncesi eğitim, mesleki teknik eğitim, Öğretmen yetiştirme programları, ders geçme, ölçme değerlendirme, üniversite akademisyen performansları, beceri geliştirme / eğitimle sağlanan istihdam alanı oluşturma, araştırma fonları, üniversite – sanayi işbirliği, YÖK sistemi ve bilimsel eko sistem konusunda ciddi eleştiri ve yetersizlikler mevcut.
11. Bilim kültürü ve geleneğinin oluşması, kapsayıcı ekonomik ve siyasi yaklaşımlar, Liyakat, bilgiye erişim özgürlüğü, şeffaflık ve adil uygulamalar eğitim ve akademik dünyamızın beklediği dönüşüm başlıkları. Yukarıda saydığımız tespitler Türkiyenin bu eğitim ve bilim yeterliliği ile 2023 yılı hedeflerine ulaşması gerçekten zor gözüküyor. Ekonomi, Sağlık, Bilim Sanayi Bakanlıkları ile Savunma Sanayi, ve Tübitakın eğitim alt yapısından gelen teknoloji açığını kapatacak atılımlar yaptıklarını gözlemliyoruz. 2000li yıllarda Türkiyenin gerisinde olan ancak şu anda dünyanın önemli teknoloji devlerinden biri olan Güney Kore, Eğitimde büyük hamleler yapan Finlandiyayı ve harikalar yaratan o küçük ülke Taywanı çok iyi incelememiz ve verilere dayalı yeni politikalar üretmemiz gerekiyor.
Ahlaklı ve değerleri olan bir gençlik yetiştirme düşüncemizi temel bilimler, mühendislik, tıp, biyoteknoloji ve yeni ekonomi ile taçlandırmak ülkemizin geleceği için büyük bir devrim olacaktır. 
Zor ama imkânsız değil.

Diğer Yazılar
ÇÖZÜM EKONOMİNİN DIŞINDA MI ?

Bütçe harcama kalemleri içerisinde faiz giderleri ciddi ağırlığa sahipti. Hatta toplanan vergi gelirlerinin neredeyse tamamı faize gidiyor diye yapılan eleştiriler hala hafızamızda duruyor..

YAPAY ZEKADA BÜYÜK GELİŞMELER

Yapay zeka bir bilgisayarın ya da bilgisayar ile kontrolü sağlanan bir makinenin çeşitli aktiviteleri zeki canlılara benzeyen bir biçimde yerine getirebilme yeterliliği olarak tanımlanabilir..

YATIRIM ORTAMININ İYİLEŞTİRİLMESİ

Dünya'da dolaşan ve riski az olup en yüksek verimi alabileceği ülke arayışında olan küresel sermayenin miktarı trilyonlarca dolarla ifade ediliyor. Daha çok gelişmiş ülke ekonomilerine yönelen bu sermayeden gelişmekte..

KOBİ DESTEKLEME REJİMİMİZ

Kobi terimi ilk olarak seksenli yıllarda ülke gündemine rahmetli Özal ile girmişti. Küçük ve orta ölçekli işletmeler o günden itibaren tüm kalkınma programlarının..