Bir taraftan Fetö terör örgütünün devlet içerisindeki yapılanmasının tasfiyesi yapılırken diğer taraftan dünyada oluşturulmaya çalışılan olumsuz algılar nedeniyle de örneğin Avrupa Birliği platformlarında zor süreçler yaşanıyor. Türkiye kendi hükümetini ve demokrasisini yıkmayı hedefleyen bir darbe girişimine dünya da ve özellikle Avrupa da yeterince tepki verilmemesini anlamakta zorluk çekiyor. Ülkemizdeki demokrasi eksikliklerinin ortaya konulması ile darbe konusu adeta birbirine karıştırılıyor.
TRUMP SÜRPRİZİ VE ETKİLERİBu arada ABDde yapılan son Başkanlık seçimlerinde de Trumpın sürpriz zaferinin piyasalarda oluşturduğu deprem hala sona ermiş değil. Özellikle doların yükselişinin ardındaki sebepler uzmanlarca tüm boyutları ile tartışılıyor. Ülkemiz açısından bakıldığında hem Trump etkisi hem de Türkiyenin içinde bulunduğu özel dönemin etkileri olduğunda uzmanlar birleşiyor. Trumpun seçim vaatlerinde ekonomide harcama artışı öngörülüyor. Bunun gerçekleşmesinin enflasyonist etki oluşturmaması için FEDin faizleri artırması ihtimali güçleniyor. Bu durum özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerden daha güvenli liman olarak değerlendirilen ABDye sermaye çıkışı yaşanması anlamına geliyor. Oluşan dolar talebi kurları yükseltiyor. Güçlü doların ABD ekonomisinde ihracatı olumsuz etkilemesi ve ekonomide daralma oluşturma ihtimalinin yaklaşık 3,5 milyon kişiyi işsiz bırakabileceği belirtiliyor. Trumpın vaatlerinin ne kadarını başarabileceğini göreceğiz Yalnız ABD Başkanlarının geçmişte ilk yıllarında vaatlerinin yüzde 70ini gerçekleştirdiklerine dair bir anket bulunuyor.
Doların yükselişindeki Türkiye etkisi değerlendirildiğinde öncelikle haklı olarak yürütülen Fetö operasyonlarının ve OHALin piyasalarda oluşturduğu tedirginliğin yeterince giderilemediği ve ekonomik faaliyetlerin belirsizliğini artırdığı belirtiliyor. Bu noktada güven artırıcı önlemlere ihtiyaç var. Yatırımcıların gönül rahatlığı ile karar alacakları bir öngörülebilirlik ortamı ihtiyacı hissediliyor. Diğer taraftan Türkiyenin her yıl çevirmesi gereken döviz yükümlülüklerinin özellikle dış ekonomik çevrelerde oluşturduğu olumsuz algı. Bu konuda da özel sektörümüzün geçmiş kriz yıllarındaki tecrübeleri, döviz rezervleri, Türk özel sektörü ile yatırımcılarının yurt dışı tasarrufları ve bankalarımızın yüksek reytingleri bu süreçleri Türkiyenin sorunsuz atlatacağını gösteriyor. Ancak bunun iyi anlatılması ve ekonominin koordinasyonunda zayıflık görüntüsü verilmemesi gerekiyor. Yine aslında tüm dünya da piyasa beklentilerini yöneten Merkez Bankalarının Türkiyede de itibarlı ve etkili konumunu hassasiyetle korumamız gerekiyor. TCMBnin faiz silahını kullanırken (+) ve (-) yönlerde de etki oluşturabileceğinin piyasalarca kabulünün çok önemli olduğunu unutmamalıyız. Ayrıca büyüme, ihracat ve turizm başlıkları ile Suriye ve Irakta yaşanan gelişmeler ekonomiyi yakından etkileyen başlıklar olmaya devam ediyor.
YENİ HİKAYE BEKLENTİSİPekala bu tespitleri yaptıktan sonra Türkiyenin ekonomisini güçlü tutması ve Dünyaya güven verebilmesi açısından çok önemli olduğu belirtilen Türkiyenin Yeni Hikayesi nin başlıkları neler olmalı diye düşündüğümüzde şu tespitleri yapmamız mümkün. 1-Başkanlık sistemi sürecinin Türkiyeye büyük değişim yaşatacak, temel sorunlarını çözecek ve dünya ile başarılı ittifaklar oluşturmasını sağlayacak bir sistem olacağına ve muhalefet cephesinden iddia edilen mahsurların yaşanmayacağına kamuoyunun ikna edilmesi, 2-Dolarizasyonu frenleyecek tedbirlerin devreye alınması. 3-Fetö soruşturmalarının hızla tamamlanması ve OHALin sonlandırılma sürecinin belirlenmesi. 4-Ekonomik büyüme modelimiz kesinlikle imalat sanayi üzerine, nitelikli formatla kurulmalı. Ve büyüme oranımız genç nüfusumuz nedeniyle asgari yüzde 4,5 olmalı. 5-Alt yapı yatırımları tamamlanmalı. 6-Hukukun üstünlüğü algısını oluşturacak düzenlemeler mutlaka oluşturulmalı. 7-Gelir ve tasarruf artışları birlikte planlanmalı. 8-Kurumsal şeffaflık düzenlemeleri sisteme güven etkisi yapacağından bu alana özel önem verilmeli. 9-Eğitim reformu başta olmak üzere bekleyen diğer yapısal reform başlıkları takvimlendirilmeli. 10-Güvenlik sorunları asgariye indirilmeli. 11-İhracat içindeki ileri teknoloji payının artırılması stratejisi güncellenmeli. İşte benim Türkiyenin Yeni Hikâyesi için önerilerim. Sizler farklı ilaveler yapabilirsiniz. Ancak bu hikâyeyi gerçekleştirebileceğimizi dünyaya inandıracak duruşu da göstermemiz gerekiyor.
Bütçe harcama kalemleri içerisinde faiz giderleri ciddi ağırlığa sahipti. Hatta toplanan vergi gelirlerinin neredeyse tamamı faize gidiyor diye yapılan eleştiriler hala hafızamızda duruyor..
Yapay zeka bir bilgisayarın ya da bilgisayar ile kontrolü sağlanan bir makinenin çeşitli aktiviteleri zeki canlılara benzeyen bir biçimde yerine getirebilme yeterliliği olarak tanımlanabilir..
Dünya'da dolaşan ve riski az olup en yüksek verimi alabileceği ülke arayışında olan küresel sermayenin miktarı trilyonlarca dolarla ifade ediliyor. Daha çok gelişmiş ülke ekonomilerine yönelen bu sermayeden gelişmekte..
Kobi terimi ilk olarak seksenli yıllarda ülke gündemine rahmetli Özal ile girmişti. Küçük ve orta ölçekli işletmeler o günden itibaren tüm kalkınma programlarının..